31 Ekim 2013 Perşembe

NİNNİSİZ ÇOCUKLAR

Yazan: Unknown Saat: 00:10 Yorum Yap

21.yüzyılın çocukları “Ninnisiz” büyümekteler. Peki, 21.yüzyılın Anneleri, babaları ninni bilmekteler mi diye ironik bir soruya cevabımız maalesef hayır olacak gibi gözüküyor. 


ninnisiz çocuklar

Dedelerimiz,ninelerimiz ninnileri söylerken sadece çocukları uyutmak, oyalamak için söylediklerini düşünmüyorum. Bunun altında farklı mesajlar vardı.

Neler mi: 

İletişim dehası,
Sıcaklık,
zaman ayırmak,
göze- gönle kulağa hitap etmek daha bir çok artıları. 




Modern pedagojinin söylediklerini ya da söyleyemediklerini atalarımız çok önceleri keşfetmiş.



Günümüzün çocuklarına, Dandini dandana, danalar girmiş bostana, danaların bostana girişi ve kahraman bostancının daha lahanaları yemeden danayı kovması bilinçaltına işlenmemiştir. 

Uyusun da büyüsün demeden çabukça büyüdük ve bu çabukluk ve hızlı yaşam, peşimizi hiç bırakmadı. Her şeyi hızlı tükettik, Her şeyi hızlı yaşadık. Bu çağa “hız çağı” dersek yalan olmaz sanırım.

Ninniler; içinde gizem kokan, nostaljinin tatlı esintileridir. 

Ninniler bir gün biter, günler geçer, çocuk büyür, dünyayı tanımaya başlayınca ninniler, Masallar yerini anılara bırakır ve büyüklerinden dinlediği anılar sayesinde hem aile üyelerine olan bağları kuvvetlenir, hem onlara hayranlıkları bir kat artar…

Bu çağ da doğmuş çocuklar maalesef ninnilerle büyümediler, ninni dinleyerek rüyaya geçemediler.
Büyük ihtimalle annelerinin ya da babaların işleri vardı… 

Bu çağda doğan çocukları, tek bir ‘dandini’ bile duyamadan yatıp uyumak zorundaydılar…Teknoloji harikası modern bakıcılar dediğimiz Televizyonlar, bilgisayarlar ve onların yerine konuşan ruhsuz hissiz mekanik aletler ninninin yerini doldurdular…
Ninni söylemeye vakti olmayan annelerin daha anlamlı hangi şeylere vakitleri vardı?… Diye soramadı bu çağın çocukları…

Onlar ermiş muratlarına biz çıkalım kerevetine, Gökten üç elma düşmüş, bir varmış bir yokmuş,eeeeeeeekızım -eeeeeeoğlum, develer tellâl, pireler berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken , uyusun yavrum büyüsün ,yüzünü güller bürüsün vs ağzınızdan hiç eksik olmasın…



Nevzat ÖZER

Psikolojik Danışman


19 Ekim 2013 Cumartesi


İDDİA EDİYORUZ !

Her çocuk, geometri çok zevkli bir derstir diyecek ve geometride çok başarılı olacak !

Nasıl mı? Zihin haritaları ile…


Başarısız çocuk yoktur, sadece zihin haritası eğitimi almamış çocuk vardır. İşte bu amaçla Aythink Gelişim ve Yıldız Ata yayınları işbirliği ile Thinkmaps geometri kitabı çıktı. Emeği geçenleri kutluyor, bu ailenin bir üyesi olmaktan mutluluk duyuyoruz…


kocum benim

Thinkmaps eğitim sistemi nedir?

Bir 100 metre koşucusu hayal edin. Sağ eliyle sağ bacağını tutuyor ve bu şekilde koşmaya çalışıyor. Ne kadar başarılı olabilir? İşte bizler de beynimizin sadece bir lobunu kullandığımızda ancak o koşucu kadar başarılı olabiliriz. Denge çok önemlidir. Sağ ve sol bacak nasıl ki beraber, uyum içinde çalışıyorsa, sağ ve sol beyinde birlikte çalışmalıdır.
Buradan da anlayacağımız gibi beynimizde iki bölüm vardır: Sağ lob ve sol lob. Sol lob alt alta yazılan işlemleri listeleme yöntemini, sıralamaları; sağ lob ise renkleri, şekilleri sever. Sol lob bilgileri alırken diğer yandan silerken, sağ lob bilgileri silmez. Bundan dolayı beynimizin sağ lobundan da yararlanmalıyız.


Thinkmaps geometri kitabını kullanma talimatı;

Bir zihin haritası oluşturulurken saat 13:00 konumundan başlanır ve saat yönünde hareket edilir. Bundan dolayı, konunun başlangıcı saat 13:00 konumudur. Kitaptan çalışırken, haritanın dalları üzerinde verilen bilgilerle dalın ucundaki şekiller beraber kavranmalıdır. Bu şekilde hem sol hem de sağ lobu beraber kullanmış olacaksınız. Haritanın kendisi bile bir görsel şekil olup sağ lobu tetikleyen unsurdur.

Her soru tipinin haritası verilerek öğrencinin çözmesi gereken sorular ödev olarak verildi. Özelliklerin haritaları ayrı ayrı incelendi, konu bitiminde ise tüm özellikler bir tek haritada toplandı. Bu haritanın bir tanesi konunun başına kondu ve bu sayfanın rengi sarıdır. Diğeri ise konunun sonuna kondu; sarı sayfaları öğrencilerimiz keserek yanlarında taşıyıp, soru çözerken yardım almaları içindir. Bu sarı sayfalara bakarak soru çözmemiz konuyu çok iyi kavramamıza yardımcı olacaktır. Konunun tamamını barındıran haritalarda, dalların altında "8-Doğruda Açı" gibi notlar vardır. Bu konunun ayrıntısının adresini gösterir ve ilgili sayfaya giderek tüm soru tiplerini tarayabilirsiniz.



Öğrenciler, dersleri ne zaman nasıl çalışmaları gerektiğini planlamalı.
Her öğrencinin kendine yönelik farklı programı olabilir. Fen ve matematik konularına sabah, ders tekrarlarına ise öğleden sonra çalışın.


KOCUM BENİM

Verimli çalışmanın temel ilkelerinden biri zaman denetiminin sağlanmasıdır. 
En verimli ders çalışma saatleri yani anlama ve dikkat yoğunlaşması zaman aralıklarında ve günün belli saatlerinde artar ve azalır. Bunun için öncelikle iyi bir yansıtıcı gözlem yapılmalıdır. Gözlem sonunda; "Hangi saatlerde çalıştığımda daha kolay anlıyorum, hangi saatlerde zorlanıyorum, en verimli çalışma saatleri hangileridir?" türü sorulara cevap alınacaktır. Çalışmalarınızı, en kolay öğrenilen ve dikkatinizi en kolay topladığınız saatlerde gerçekleştirmeniz gerekir. Ders çalışma zamanını planlarken; başkalarını örnek almak yerine, kendi yetenek, bilgi, beceri, tutum ve ihtiyaçlarınızdan yola çıkmanız daha yararlı olacaktır. Çünkü her birey kendine özgü olduğu için dersi anlama ihtiyacı, tekrar yapma süreleri de birbirlerinden farklı olacaktır. 

Çalışma planı yaparken; derslerin zorluk kolaylık derecelerini göz önüne alın. Zor gelen dersleri dikkatinizi en iyi yoğunlaştırabileceğiniz saatlere koyun.

İdeal ders çalışma saat aralıkları kişiden kişiye değişiklikler gösterir. Ancak en verimli saatler, birçok insan için sabah saatleridir. Çünkü bu saatlerde beyin dinlenmiş, gerekli uyku alınmış (bu nedenle uyuma ihtimali düşüktür), çevrede dış uyaranlar çok etkin değil ve dikkatimiz daha açıktır.

Hangi saatte çalışılmalı?


07.30-11.00
Konunun uzmanlarının bildirdiklerine göre kortizon gibi uyanıklık veren hormonların en fazla salgılandığı dönem sabah 07.30-11.00 arasıdır. Bu saatlerin; planlama, düzenleme ve ileriye dönük yapıcı fikir üretimi için en verimli saatler olduğu görüşü ağırlık kazanıyor. Özellikle matematik, fen bilimleri gibi düşünmeyi gerektiren derslerin bu saatler arasında çalışılmasında fayda var.

16.00-18.00

Saat 16.00- 18.00 arası zihni canlılığın geri döndüğü saatlerdir. Bilgilerin kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya almak istediğiniz konuları çalışmak için ideal zaman aralığıdır. Bu saatler aralığında sabah öğrenilen derslerin tekrar edilmesi gereken saatlerdir. Yapılacak etkili ve verimli tekrarlarla bilgilerin kalıcılığı sağlanmış olacaktır.

19.30-22.30

Saat 19.00’dan sonra yine zihni çalışma için verimli bir ara gözlenmektedir. Bu zaman aralığı yaklaşık 3 saat sürer. Bu saatlerde yenilen yemeklerin sindirimi kısmen yapılmış, beyin yeni bir öğrenme ve tekrarlar için hazır hale gelmiş olacaktır.

Zaman nasıl etkin kullanılabilir?


Herhangi bir dersle ilgili çalışma gün ve saatlerinizi belirlerken; o dersin sınıfta veya dershanede işlendiği güne yakın olmasına dikkat edin.

Çalışma saatlerini mümkün olduğunca her gün aynı saatlere koyun.

Çalışma saatlerinizi mümkün olduğunca yemek saatiyle çakıştırmamaya özen gösterin.

Verimli çalışma için en yararlı zaman dilimleri ortalama 1,5 saatlik sürelerdir.

Evden okula gelirken, servislerde ve diğer araçlarda zamanı daha verimli hale getirmek için çantanızda okuyacağınız bir kitap ya da küçük kartlarda ders notlarınız olsun.

Kalıcı bir öğrenme için ezberlemek ya da iyice öğrenmek istediğiniz konulara ilk olarak zihnin en açık olduğu sabah saatlerinde yoğunlaşın.

Kaynak: kigem

2 Ekim 2013 Çarşamba

DERS ÇALIŞMA SORUNU

Yazan: Unknown Saat: 22:23 Yorum Yap

Ders Çalışma Sorunu Öğrenciler Tarafından Nasıl Dile Getirilir?


ders çalışma sorunu

“Çalışma isteğim yok.”
“Çalışmak istiyorum ama çalışamıyorum.”
“Çalışmaya tam başlayacağım sırada çalışmayı erteliyorum.”
“Çalışıyorum ama sınavlarda başarılı olamıyorum.”
“Bir türlü çalışma masasına oturamıyorum.”
“Çalışmaya başlıyorum ama kısa bir süre sonra masadan kalkıyorum (ara veriyorum).”
“Motivasyonum yok (motive olamıyorum).”
“Çalışırken hayallere dalıp gidiyorum.”
“Çalışırken çok sıkılıyorum.”
“Program yapıyorum ama bir türlü uyamıyorum.”


Bu Sorunu Yaşayan Öğrencilerin Ders Çalışmaya İlişkin Ne Gibi Düşünce ve İnançları Olabilir?


“Çalışma çok önemli bir faaliyettir. Bu nedenle önce diğer önemsiz ve ufak – tefek (!) konuları halledip sonra çalışmaya başlayayım.” (Ders çalışmayı uykudan önceki günün son saatlerine bırakanlar.)
“Çalışma isteği bir türlü gelmiyor. Biraz istek gelse hemen çalışmaya başlayacağım.”
“Çalışmaya başladığımda kafam rahat olmalı: Karnım tok, zinde, tüm telefon görüşmelerini tamamlamış, rahatlamış, maç ve spor programlarının tamamlandığı vb… bir zaman ve sessiz bir ortam sağlamalıyım kendime.” (erteleyenler-son dakikacılar).
“Çalışmak zor, sıkıcı ve yorucu bir faaliyettir.” (Çalışırken sıkıntıdan patlayanlar ve masada kıpır kıpır yerinde duramayanlar.)
“Çalışsam da sınavda başarılı olamıyorum.” (Çalışma odasında / masasında sık sık hayallere dalanlar.)
“Ya! benim motive olmaya ihtiyacım var. Birileri beni motive etmeli” vb…

Ders Çalışma Sorunu Yaşayan Öğrencilerin Çalışma Faaliyeti ve Çalışma Odaları İle İlgili Zihinlerindeki Resimler

· Karanlık,
· Karışık,
· Sıkıcı,
· Dışarısı daha eğlenceli,
· Boğucu,
· Hayalleri ile baş başa kaldığı yer vb…

Ders Çalışma Sorunu Yaşayan Öğrencilere yardım için kullanılan 

ama hiçbir işe yaramayan yöntemler

· Çalışmanın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu anlatmak,
· Öğüt vermek,
· Çalışma programı yapmak,
· Sık sık kontrol etmek,
· Nasıl çalışması gerektiğini anlatmak.

Ders Çalışma Sorunu Yaşayan Öğrencilerle Yapılacak Görüşmelerde Kullanılabilecek Kritik Sorular

“Ders çalışmak zor ve önemli bir beceridir. Ancak ders çalışmamak da zor ve önemli bir beceridir. Bunu nasıl başarıyorsun?”
“Çalışmak için ne gibi sebeplerin var?”
“Ders çalışma isteğinden / motivasyondan kastettiğin şey nedir?”
“Çalışma programından (programlı çalışmaktan) ne kastediyorsun ve ne bekliyorsun?”

Ders Çalışma Sorunu Yaşayan Öğrencilere Yönelik Bilişsel ve Düşünsel Düzenlemeler

“Ders çalışma isteği diye bir şey yok. Olmayan bir şeyi boşuna bekleme gelmeyecek.”
“Önce ders sonra keyif (diğer faaliyetler).
“Dersini yap keyfine bak.”
“Kontrol edilebilen sadece “bu gündür”.
“Ertelemek yaşamı kaçırmaktır.” (Erteleme davranışının ardında yatan düşünce ve inançlar sorgulanabilir ve bunlarla yüzleştirilebilir.)
“Çalışma sırasında sıkılsan dahi masayı terk etme ve ama başka hiçbir şeyle de ilgilenme: Bir süre sonra sıkıntıdan çalışmaya başlayabilirsin.”
“Zaman tuzaklarına “hayır”.”
“Biz düşündüğümüz gibi davranırız.” (İster inanın ve ister inanmayın düşüncelerimizi biz seçiyoruz.)
“Ders çalışmanın gerekliliğini bilmek yetmez: Karar vermek ve inanmak da gerekir.”
“Çalışma masasında ders çalışma faaliyeti dışında başka bir faaliyette bulunmamak çalışmanın kalitesini artırır.”
“İç sesler-dış sesler: Üçüncü dil oluşturma.”
“Büyük hedeflere küçük adımlarla ulaşılabilir.”
“Çalışmak için ders çalışmayı sevmek zorunda değilsin.”
“Çalışma odası hayalinin kurulması ve düzenlenmesi.”

ERTELEMEK= DERS ÇALIŞMA SORUNU

Ertelemek bu günün işini yarına bırakmak demektir.

İnsanlar Ne Zaman Erteleme Davranışı İçine Girerler?

Sürekli olarak kendilerine yararı olacak işleri yapmaktan kaçınmanın kısa dönemdeki avantajlarına, o işi yapmanın uzun dönemli avantajlarından daha fazla ağırlık verdikleri zaman erteleme davranışı içine girerler.

Erteleme Davranışının Psikolojik Temelleri

Kaçınmak için ertelemek: Erteleme olaylarının çoğunun gerisinde kaçınma davranışı vardır.Kaçınma durumlarının iki türü var: Tehditten kaçınma ve Rahatsızlıktan Kaçınma. 

Dengeyi yeniden kurmak için ertelemek: Özerklik duygusu kolayca tehdit altına giren insanlarda sıkça görülür.
Bir başlangıç olarak erteleme: Son dakikacılar...

Ders çalışmayı Erteleme Türleri

1. Ya hep ya hiç nedenli erteleme alışkanlığı: Olayları siyah ya da beyaz olarak düşünenler, mükemmeliyetçiler, kusursuzluk tiryakileri, bir numara olmamaktan korkanlar vb...

2. Başarısızlık Korkusuna Dayalı Erteleme: Garanticiler.

3. Başarı Korkusuna Dayalı Erteleme: Bir konuda başarılı olmaktan değil başarının getireceklerinden korkanlar.

4. Kaygıya dayalı erteleme: Bir şeylerin ters gidebileceğine ilişkin inançlar, kendi becerisine güvenmeme, ne yapılacağı ve nasıl yapılacağı konusunda emin olamama ve başkalarının görüşlerine gereğinden fazla önem verme.